Btv | Kütahya Güncel Haber Portalı

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM'de Sağlık Bakanlığı 2022 yılı bütçe görüşmeleri sürerken söz alarak Kütahya'nın sağlık alanındaki sorun ve beklentilerini dile getirdi. Bir türlü bitirilemeyen şehir hastanesinden, doktor ve sağlık personeli sıkıntısına kadar pek çok konuda Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın dikkatini Kütahya'ya çeken Milletvekili Erbaş'ın, Bakan'a hitaben yaptığı konuşma şöyie ;

Eski Türkiye’yi anlatırken yıllardır bitmeyen hastaneler, yollar, köprülerden bahsederdik. İşte hiç istemediğimiz bu sahne maalesef Kütahya ‘da 11 yılda kaba inşaatın % 60 seviyesine gelen bir şehir hastanesi hikayemiz var. 3 yıldır bu kutlu çatı altında milletvekili olarak Kütahya’yı temsil ediyor ve hep aynı şeyleri söylemek zorunda kalıyorum.

Daha önce seçim meydanlarında ve kürsüden defalarca dile getirdiğim önerim inşallah bu kez hayata geçecek. Madem ki bu şehir hastanesini alan firma inşaatı bitirmiyor ve bununla ilgili bir açıklamada bulunmuyor, 2027 yılına kadar da süresi var.

Bunu bekleyeceğimize teklifimiz şuydu; Sağlık Bakanlığı aracılığı ile başka bir araziye TOKİ marifetiyle devlet hastanesi yapmak ve bununla ilgili ilk adım atılarak Kütahya Belediyemiz yeri tahsis etmiştir. Şimdi anahtar teslimi ve bitirme süresi daha kısa ve belli olan bir ihale yapmanızı şehir olarak bekliyoruz. Bakanlık olarak daha önce bunu yaptık. Osmaniye, Kırıkkale İstanbul Bağcılar’da 1 yıl inşaat süresi olan anahtar teslimi hastaneler yaptık. 2001 yılının imkanlarıyla bunları yapan bakanlığımız 2022 de daha iyilerini ve büyüğünü yapar.

Sayın Bakanım,

Türkiye’de yaklaşık 500 civarında aktif deprem fay hattının olduğu uzmanlar tarafından söyleniyor. Bu 500 fayın büyük bir kısmı 25 ilde bulunmakta ve bu illerden birisi de maalesef Kütahya’dır. Bu yüzden sizi gördüğümde ve her fırsat bulduğumda hastane, hastane, hastane diyorum.

Tabi ki devletimiz, bakanlığımız Kütahya’da çok işler yaptı. Gediz’de, Simav’da Emet’te Aslanapa ve Altıntaş’ta hastanelerimiz var.

Maalesef hekim ve sağlık çalışanı açısından dolduramadığımız bu hastaneler, acil servis dışında neredeyse sevk zincirinin en iyi halkaları oldular.

Hekimlerimiz anladığımız kadarıyla risk almak istemediklerinden çevre illere hastaları sevk etmektedirler. Bu arada Tavşanlı, ki Kütahya’nın en büyük ilçesidir, Mustafa Kalemli Devlet Hastanesinin bahçesinin içine 16.000 metrekare kapalı alanı olan yalnızca 75 yataklı bir hastane daha yapmışız. Hala ne yapacağımıza karar veremedik. Eğer burasını bir fizik tedavi hastanesi olarak kullanacaksak sadece 2 hekimle  nasıl çevireceğiz ve niye bu kadar büyük?

Şahsi düşüncem, burayı Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi içine katıp, iki hastane yerine tek hastane olarak devam edelim içinde yine fizik tedavi ünitesi olsun ama genel hastane olarak devam etsin.

Çünkü yaklaşık 25-30 km. yanında kaplıca bölgemiz olarak da bilinen Yoncalı’da şu anda 200 yataklı fizik tedavi hastanemiz var, 100 yataklı fizik tedavi hastanesi inşaatı da devam etmektedir.

Şayet kaplıcaya dayalı bir fizik tedavi hastanesi yapmak istiyorsak ülkemizde yaklaşık 12 milyona yakın engelli vatandaşımızın olduğu biliniyor. Yalnızca bunların gidebildiği ne bir fizik tedavi hastanesi ne de bir otel vardır.  

Emet Belediyesinin, hemen fizik tedavi hastanesine çevrilebilecek kaplıca oteli bulunmaktadır. Bu da Türkiye’de ilk olur.

Sayın Bakanım,

Bunu ya da Kütahya’ya 600 yataklı bir devlet hastanesini yapın, siz istemezsiniz ama hastaneye adınızı verelim büstünüzü de dikelim.

Sayın Bakanım, değerli bürokratlar,

Sağlık zincirinin ilk adımı olan sağlık ocaklarının mimarisi ile ilgili konuşmak istiyorum. Sağlık ocaklarını malumunuz genellikle yaşlılarımız kullanıyor. Keşke vaktiniz olsa da Kütahya Parmakören Mahallemizdeki sağlık ocağını gösterebilsem. Bir binanın ikinci katında daracık merdivenleri olan bir yerde. Burada yaşlılarımız çıkarken de inerken de büyük zorluk çekmektedirler.

Hem aile hekimliğinde hem de sağlık ocaklarında en fazla 1,5 katlı tip projeler geliştirmeliyiz.

Yıllarca gururla çalıştığım bakanlığımızın çalışanlarının özlük hakları ile ilgili verdiğim kanun teklifim TBMM’de beklemektedir. Sağlık çalışanlarının çalışırken aldıkları döner sermaye ödemesinin emekliliklerine yansıtılması en büyük beklentileridir. Çünkü emekli olduktan sonra unvanı ne olursa olsun emekli maaşları oldukça düşüktür.

İkinci sıkıntı da size mutlaka iletiliyordur, performanstan dolayı alınan döner sermayedeki farklılıklar ve haksızlıklardır. Siz şu anda Sağlık Bakanlığının babasısınız, çünkü özel sektörü, üniversiteyi ve devleti iyi tanıyorsunuz. Çözerseniz siz çözersiniz.

Devletlerin iki konuda dışa bağımlılığı çok az olmalıdır. Bunlarda biri savunma sanayi diğeri de sağlık sektörüdür. Savunma sanayiinde göğsümüzü kabartan, dünyaya kafa tutan teknolojiler geliştiriyoruz.

Sağlık sektöründe de bugün müjdesini verdiğiniz aşı ve aşılarımızın devamı gelir inşallah. Gölbaşı ilçemizde kendi şırınga ve kitlerimizi nasıl yapmaya başladıysak gün gelir buradan kendi emarımızı ve tomografimizi yaptığımızın müjdesini verirsiniz inşallah.

Bu duygu düşüncelerle, bakanlığımızın bütçesinin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.